İletişim sorunlarını çözmek meselesine hayatını adayan insanlarımızdan biri: Doğan Cüceloğlu… On bir çocuklu bir ailenin, on birinci çocuğu olarak Silifke’de dünyaya geldi. On yaşındayken annesini kaybeden Cüceloğlu, ortaokulu Silifke’de bitirdikten sonra, subay ağabeylerinin desteğiyle, önce Ankara Atatürk Lisesi’nde ve ardından Kırklareli Lisesi’nde lise öğrenimini tamamladı. Ankara Atatürk Lisesi’ndeki edebiyat öğretmeni Cahit Okurer’in teşvikiyle mühendislikten vazgeçip bilime yöneldi ve psikoloji okumaya karar verdi. İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra ABD’de, Illinois Üniversitesi’nde Bilişsel Psikoloji (algılama, düşünme, iletişim) alanında doktorasını yaptı. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul, Hacettepe ve Boğaziçi üniversitelerinde öğretim üyeliği görevlerinde bulunan Cüceloğlu, Fulbright Bursu’yla Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bir yıl boyunca çalışmalarda bulundu. Daha sonra 1980-1996 arasında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi, Fullerton’da görev yapan Cüceloğlu’nun Türkçe ve İngilizce dillerinde kırkı aşkın bilimsel makalesi yayımlandı. 1996 yılından itibaren Türkiye’de üniversite öğrencilerine, öğretmenlere, anne babalara ve yöneticilere yönelik çok sayıda seminer, konferans ve atölye çalışmaları yaptı. Otuz yıla yakın bir süredir kitaplarını Türkçe olarak yayımlamaya özen gösterdi. Türk insanının düşünce, duygu ve davranışlarını bilimsel psikoloji kavramları içinde inceleyen kitaplar yazdı. 16 Şubat 2021 tarihinde, 83 yaşında İstanbul’daki evinde hayata veda etti. Kitapları ve öğrettikleriyle Türk insanının hem kalbinde hem de yaşamında yer almaya devam ediyor.
Bu yazımızda, Cüceloğlu’nun evden okula, işten sosyal yaşamımıza kadar iletişim sorunlarımızı çözmek için ortaya koyduğu İnsan İnsana kitabındaki öğütlerini derledik. Faydalı olacağını umut ediyoruz. İşte Doğan Cüceloğlu’ndan iletişim sorunlarını çözmek için öneriler:
– İnsan iletişimi, hem kafa hem de gönül zenginliği ister: Biri olmadan diğerinin etkinliği yoktur.
– Özgür ortam içinde yapılan iletişim, toplum sorunlarının çözümüne olduğu kadar, kişiler arası sorunların çözümüne de katkıda bulunur.
– Bir insan olarak kendimizi anlamlı görebilmemiz, “Bu dünyada bizim de var olduğumuzu, dostluğumuzu tüm evrene yönelttiğimizde, bir kısmının bizi de saracağını,” bilmemizden geçer.
– Bir kişinin kendinden hoşlanması ve kendini diğer insanlarla, doğayla ilişki içinde görmesi, yaşamının anlamlı olmasını sağlar.
– Bilinçsiz bir temel üzerine kurulmuş zenginlik, dinamik gücünden yararlanılmayan bir çağlayana benzer.
– İletişim sorunlarının çözümü, iyi niyete ve bu sorunların altında yatan psikososyal süreçlerin bilinmesine bağlıdır. İletişim sorunlarını çözmeden doyumlu bir yaşam sürdürmek olanaksızdır.
– Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez.
– Dini inancında özgür olmayan insan, yaşamın tümünde özgür değildir.
– Sözlü iletişim akıl ve mantığı, sözsüz iletişim ise duygu ve ilişkileri en etkili ifade etme aracıdır.
– Birine tam yüzünüzü dönmüş olmanız, o kişiyle iletişim kurmaya önem verdiğinizi, o kişiden yüzünüzü çevirmenizse buna pek istekli olmadığınızı ifade eder.
– Dinle, düşün, dene, sonunda yine sen karar ver.
– Bir insana dünyanın en dayanılmaz işkencesini yapmak isterseniz, onu ‘umursamama’nın baskın olduğu sosyal bir ortama koyun. Umursamama, psikolojik bakımından en zehirli, en öldürücü ortamı yaratır.
– Bir insana verilecek en korkunç ceza, onun varlığını kabul etmemektir. Var olmayan bir birey otuzunda ölür, altmışında gömülür.
– Bir kimseyle konuşurken, onun demek istediğiyle bizim anladığımızın aynı olup olmadığını denetlemeye geri-iletim adı verilir. Anladığını geri-iletim yoluyla belirten kişi, iyi bir dinleyicidir.
– Omuza konan bir el, dostluk ve arkadaşlık üzerine yazılmış bir söylevden daha etkilidir.
– Siyah gözlük takmanın arkasında yatan nedenlerden biri, kişinin kendini saklama arzusudur.
– Her şeyi açık seçik, dürüstçe, bizden hiçbir şey saklamadan söylediklerini iddia edenlerin ellerine bakın: Eğer söylediklerinde samimi değillerse, ellerini, sanki bir perde gibi ağızlarına ve yüzlerine kaparlar. Gözlerini inceleyin: Doğrudan yüzünüze bakamaz, gözlerini kaçırır, sık sık kollarını göğüslerinin üzerinde kavuştururlar.
– İyi bir dinleyici, söylediklerimiz içinden hangisinin önemli olduğunu anlayabilen ve bizimle ilişkisini bu anlayışı temel alarak kurabilen kişidir.
Sağlık sorunları karşısında çok fazla endişeye mi kapılıyorsunuz? E-sigortam.com en uygun sigorta tekliflerini sunarak, geleceğinizi güvence altına almanızı sağlıyor.
Okuma önerisi: Ruh sağlığı nasıl korunur?