Hayatımızı sadeleştirmek, pek çok yönden bizi hafifletir. Kullanmadığımız eşyaları başkalarıyla paylaşmak, tıpkı bize zarar veren düşünceler taşıyan insanları hayatımızdan çıkarmaya benzer. Faydalanılmayan her şey insan üzerinde yüktür. Eşyalar, insan üzerinde olumlu ya da olumsuz enerji verir. Sadece temizlik yaparak ya da eskisini götürüp, yenisini alarak bir şey elde edemeyiz. Sadeleştirmek aslında bir hayal felsefesi, yaşam tarzıdır. “Bana göre mutsuzluğumuz biraz da sahip olduğumuz her şeyin yükünden kaynaklanır” diyor Fumio Sasaki, Sadeleş Rahatla adlı kitabında ve şöyle devam ediyor: “Bizim değerimiz, sahip olduklarımızın toplamı değildir. Sahip olduklarımız bizi sadece kısa dönemler boyunca mutlu edebilir. Şu anda evinizde sağda solda yığılı bir dolu eşya varsa, ortadaki ıvır zıvırları kaldırmak ve eşyayı en aza indirmekle gelen ferahlatıcı hissi herkes hayal edebilir.”
Dövüş Kulübü filmi, yayınlandığından beri sinema tutkunların tekrar tekrar izlediği bir efsane. Filme dair akıllarda iz bırakan repliklerden biri Tyler Durden’a ait. “Sahip oldukların günün sonunda senin sahibin oluyor” demişti. Gerçekten de öyledir, insan etrafını ve yaşamını bir şeylere sahip olarak kuramaz. Bu ancak çevresiyle ve en çok da kendisiyle yarış hâlinde olduğunun bir göstergesidir. Hayatın bir yolculuk olduğu düşünülürse, bu yolculukta ne kadar az yük taşırsak o kadar çok mesafe kaydederiz. Bugün bir yerden bir yere giderken, evden kaç dakikada çıktığımızı düşünebilir mesela. Markete giderken bile yanımıza almamız gereken şeylerin sayısı hızla artıyor. Sürekli bir şeylere bağımlı olarak yaşıyoruz ve daha sonra da özgürlükten bahsediyoruz. Tatile gidişimiz bile böyle, alışkanlıklarımızın bir zincire dönüşmüş olmasını fark edemiyoruz. Dünyanın her yerini geziyoruz ve dönerken bilgi ya da görgü değil, eşyalar getiriyoruz evimize. Oysa elde ettiğimiz şeyler bizim kim olduğumuzu tanımlamaz; bizim kim olduğumuz, şahsiyetimizle ilgili bir bilgidir.
“Doğada geçirilen zaman şifa vericidir, günlük hayatın streslerinden arınmamızı sağlar ve farkındalığımızı artırır. Karmaşıklığı ve duyulara hitap etmesi sayesinde doğa; keşif yapmaya doğrudan temasa ve deneyime davet eder. Ama aynı zamanda hayranlık duygusu yaratır, hâlâ “Google’lanamayan” bazı şeylere, hayatın gizemine ve büyüklüğüne bir göz atabilmemizi sağlar.” diyor Kim John Payne, Daha Sade Bir Hayat kitabında. Demek ki sadeleştirme yolunda bize en büyük ilham kaynağı doğa. Eğer doğaya dair belgeseller izler ve kitaplar karıştırırsanız ilk fark edeceğiniz şey doğanın “bana dokunma, benim kendime ait bir sürecim var, o süreci bozarsan, beni yakıp bozarsan acısını sen yaşarsın” diyor. Yaşamın kendine has akışı en çok doğada hissediliyor.
Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle, Topla, Rahatla adlı kitabında Marie Kondo, “Dağınık bir oda dağınık bir zihne eşittir” diye yazmıştı. O hâlde hayatımızı sadeleştirmek için odamızdan başlayabiliriz. İşte, daha ferah ve sağlıklı bir yaşam için pratik sadeleştirme yolları:
1. Evinizde kullanmadığınız eşyaları keşfedin, tekrar düşünün ve gerekiyorsa vazgeçin.
2. Çalışma odanızda biriktirdiğiniz her şeyi gözden geçirin, tekrar ihtiyacınız olup olmadığını düşünün, yoksa paylaşın.
3. Cüzdanınızdaki ve çantanızdaki tüm kalabalıktan kurtulun.
4. Yemekleriniz de yürüyüşleriniz gibi hafif olsun.
5. Mümkün olmadıkça kalabalık içinde durmayın.
6. Mutfağınızdaki araç gereçlerden benzer olanları paylaşın.
7. Hiçbir samimiyetiniz, irtibatınız olmayan insanları arkadaş listelerinizden ve rehberinizden silin.
8. Giymediğiniz ayakkabılarınızı ve giysilerinizi, sokaklarda bulunan paylaşım dolaplarına temiz bir şekilde koyun.
9. Sizi yıpratan ve sürekli yargılayan insanlarla hiçbir iletişim kurmayın.
10. Arabanızın torpido gözünden bagajına kadar gereksiz tüm eşyalardan kurtulun.
11. Ekran bağımlılığınızı gözden geçirin, süreleri kontrol edin ve yavaş yavaş uzaklaşın.
12. Bir şeyi yapmak istemediğinizde “istemiyorum” demekten çekinmeyin, bu ayıp değildir.
13. “Hayır” demek kötü bir şey değildir, çoğu zaman ruh sağlığınızı ayakta tutar ve şifa verir.
14. Fazla ışık kadar fazla karanlık da iyi değildir, yaşamınızda dengeyi gözetin.
15. Gün içinde hafif müzikler dinleyin, güzel tablolara bakın, manzara seyredin.
16. Hayatımızı sadeleştirmek için çocuklarla sohbet etmek ilham vericidir, bu fırsatı kaçırmayın.
17. Sağlık konusunda zihninizde vesveseler varsa mutlak bir özel sağlık sigortası yaptırın, teklif alın.